[a]Yönetmen: Steven Soderbergh
Senaryo: Susannah Grant
Ülke: ABD
Tür: Biyografi , Dram
IMDB Puanı: 7.3
Vizyon Tarihi: 14 Nisan 2000 (Türkiye)
Dil: İngilizce
Çekim Yeri: Santa Ventura Studios, Ventura, California, USA
Bütçe: $52,000,000 / Hasılat: $256,595,205


[hakkinda]Parası, işi ve geleceğe dair hiçbir umudu olmayan Erin Brockovich, çok zor bir durumdadır. Hiç suçu olmadığı bir araba kazasına karışan Erin, bir anda kendisini daha da kötü olayların içinde bulur. Hiçbir seçeneği kalmayan Erin, avukatı Ed Masry'nin ( Albert Finney) hukuk bürosunda çalışmak için onu ikna eder.

Burada çalışırken gayrimenkul dosyalarındaki bazı tıbbi kayıtlara rastlar. Kafası karışan Erin, aradaki bağlantıyı sorgulamaya başlar. Bu konuyu araştırmak için Ed'i ikna eden Erin, yöre halkının kullandığı suyun kirli olduğunu, bu gerçeğin onlardan saklandığını ve bu sebeple orada yaşayan insanların birtakım ciddi hastalıklara yakalandıklarını öğrenir.[/hakkinda]

[yorumlar][/yorumlar]

NuovoCinemaParadiso : Her zaman "Based on a true story" yazan hikayeler beni daha çok etkilemiştir.Bu filminde gerçek bir hikayeden uyarlanması beni daha çok filmin içine çekti diyebilirim.Hayata yenik düşmüş,üç çocuk annesi olan Erin maddi açıdan kötü durumdadır ve çocukların her türlü ihtiyacı onun üstündedir.Yıllardır tek bildiği iş çocuk büyütmek olunca doğal olarak hiçbir meslek öğrenememiştir.Bu yüzdende nereye gitse kovulur,hiç bir iş bulamaz.Birgün arabasıyla giderken ters yerden çıkan bir başka arabayla kendisinin suçu olmaksızın bir kaza yapar ve hayatı değişir.Kendisini bir anda avukatlık bürosunda ve hiçte kendisiyle ilgisi olmayan bir davanın içide hak,hukuk savunucusu bir halde bulur.Haksızlıklara karşı savaşan,önünde engelleri aşıp hedefine doğru yaklaşan Erin kendini tüm kasabaya sevdirecek ve bir efsane haline gelecektir.



Filmi tek başına sırtlayan Julia Roberts olmuş.Adeta rolü yaşamış.Açıkçası filmi izlemeden önce biraz önyargılıydım.Çünkü o yıl Julia,Ellen Burstyn'ı geçerek oscarı almıştı ve ben Burstyn'ın oscarı almasını izliyordum.Şimdi bu filmi izleyince niye akademinin Julia'ya oscarı verdiklerini anladım.Mini etek,derin göğüs dekoltesi,topuklu ayakkabı,dişli bir kadın...Bütün bu saydığım özellikler Julia Roberts'ın karakterine çok ters.Ama bu rolüyle saydığım özelliklerin hepsinin bir arada bulunduğu Erin karakterine öyle bir bürünmüşki sanki şimdiye kadar izlediğimiz Julia yalanmış.Özellikle topuklu ayakkabı içindeyken dizlerin hafif kırarak yürümesi süperdi.Filmin birde şöyle bir özelliği var yönetmen Soderberg araya koymuş bu sahneyi.Erin ve avukat restoranta yemek yerken yanlarına gelen garson gerçek Erin'di ve kıyafetinin üstünde adı olarak Julia R. yazıyordu.Soderberg iyi düşünmüş gerçektende.Zaten o yıl Soderberg'in yılıydı.Aynı sene çektiği iki filmde oscara aday oldu ve Trafik filmiyle oscarı almıştı.



Filmin belki tek dezavantajı sonuydu.Çünkü gerçek bir hikayeden uyarlandığı için sonu belliydi.Ama yönetmen o kadar iyi işlemiş ve Julia Roberts o kadar iyi oynamışki filmin içinde kayboluyorsunuz.İyi bir biyografik film ve oyunculuk görmek isteyenlerin kaçırmaması gereken bir film.
ArsoN : Biyografileri her zaman sevmişimdir; Erin Brockovich de bu konuda en iyi filmlerden biri. Üç çocuk annesi, işsiz, feleğin darbesini yemiş eski güzellik kraliçesi. Ama asla yılmamış ve ısrarla mücadeleye devam ediyor. Bu mücadeleyi de izlemek bize anlatmak Julia Roberts a kalıyor. Roberts döktürmüş desem yanlış olmaz, zaten filmi de izlenebilir ve başarılı yapan da onun oyunculuğuydu. 10 .dakikada geçen cafe sahnesinde gerçek Erin Brockovich garson olarak rol alıyor ayrıca.
AgacaDalanVar : İndirip de çok uzun zamandır izlemeye fırsat bulamadığım bir yapımdı. Bu kadar beklemeyi hakketmeyen bir filmmiş.

Biyografi sever olarak oldukça fazla keyif aldım yapımdan. Hele ki hikayenin ilginçliği ve oyunculuk da iyi olunca tadında yenmez bir hal aldı. Yer yer sıkılabilirsiniz fakat filmi yarıda bırakacağınızı düşünmüyorum. Temel atma törenlerini bitirdikten sonra film sizi içine alacaktır. Boş bir vaktinizde keyifle izleyebilirsiniz.

Tüm bunların yanı sıra filmi izledikten sonra toplumsal öz eleştiri yapma gereksinimi hissettim. Bir kadının toplum içindeki konumu, kendine olan güveni, çocuklarıyla olan ilişkisi hakkında fikir edinilebilir. Filmde olduğu gibi herkes Erin kadar zeki, güzel olmayabilir. Fakat tek başına ayakta kalabilme iç güdüsüne ve mücadele gücüne sahip olmalı, olmaya çalışmalı. Bu yönüyle kadınlarımız, bu özellikleri kendi kültürümüze göre yontup edinmeye çalışır umarım.

kirklestat sürümü izlemek için uygundur.
İyi seyirler.

Fragman




[hide]
[upto2]http://film.filmindiriyoruz.biz/?ID=445[/upto2]
[fichi2]http://link.filmindiriyoruz.biz/url.aspx?ID=543[/fichi2]
[/hide]

[hizliyazi][/hizliyazi]