24.04.2014, 22:23
[afiş1234567890]http://i.imgur.com/y6lBwMo.png[/afiş1234567890]
[dosyaadı]Dark Souls II - [PC] - [RELOADED][/dosyaadı]
[boyut] 11.46 GB[/boyut]
[hakkında]Karanlık Ruhlar
Souls (Ruhlar) serisinin 3. oyunu olarak karşımıza Dark Souls 2 çıkıyor. Karanlık ruhların diyarına tekrar girmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Her türlü zorluk ve tuzaklarla dolu bu evrende bir başımıza var olmaya çalışıyoruz. Amaç yaşamaktan çok ölmek oluyor. Hiç değilse çok fazla ölmemeye çalışma çabası içine giriyoruz. Ölümsüz olmamız bize ekstra güç sağlamıyor. Sadece yeniden oyuna başlamamıza olanak veriyor. Hem de her defasında sağlığımız biraz daha azalarak başlıyoruz. Üzerimizde bir lanet var. Ne yaparsak yapalım, ölümsüzlük laneti bizim ruhumuzu ele geçirmeye kararlı gözüküyor.
Serinin önceki oyunlarını olduğu gibi Dark Souls 2'yi de From Software yapıyor. Eski oyunlarda kullandıkları formülleri neredeyse tamamen bu oyuna da uyguluyorlar. Birazdan ayrıntıları ile değineceğimiz özelliklerde, açıkçası öncesine nazaran gözle görülür pek fark göremiyoruz. Gerçi "İyi ve çalışan bir formülü değiştirmek gerekir miydi?" veya "Ne kadar gerekirdi?" gibi sorulara bir çok kişinin vereceği cevap aşağı yukarı aynı olacaktır. Bize göre de doğru yoldan ayrılmaları beklenemezdi. Fakat bu yolu küçük rötuşlarla daha da güzelleştirebilirlerdi.
RPG'nin Anlamı
Dark Souls 2'nin başında neredeyse her RPG oyununda olduğu gibi karakterimizi sıfırdan yaratıyoruz. Sınıfını seçiyor, kız mı yoksa erkek mi olacağına karar veriyor ve özellikle vücut ölçülerini, tipini belirliyoruz. Bu konuda bizlere çok fazla seçenek verilmiş. Biraz uğraşarak aşağı yukarı kafamızdaki karakteri yaratabiliyoruz. Her sınıfın kendine özel bir takım güçlü ve zayıf yanları oluyor. Bu sebeple oynayış biçiminize göre bir karakter seçmeniz gerekiyor. Çünkü Dark Souls 2 sizi zorlayacak ve bu zorluğu ancak kendi savaş stilinizle aşmanız söz konusu olabiliyor. Fakat seçtiğimiz sınıfı daha sonra istediğimiz biçimde geliştirmek bizlere bırakılmış. Tavsiyemiz, çok fazla ruh (soul) harcamak istemiyorsanız karakterin özüne sağdık kalarak geliştirme yapmanız olacak. Çünkü ruhlar kolay kazanılmıyor ve siz seviyenizi arttırdıkça level atlamak için daha fazla ruh gerekiyor. Ayrıca bildiğiniz gibi alacağımız eşyalar (item) ve kıyafetler gibi her şey ruh ile satın alınıyor. Bu sebepten oyunda strateji çok önemli diyebiliriz. Tamda istediğimiz gibi düşünülmüş.
Oyunda RPG öğelerine olabildiğince önem verilmiş. Karakterimizin 9 farklı özelliği bulunuyor. Her seçtiğimiz sınıfa göre de bu özellikler birbirinden farklı seviyelerde başlangıç olarak bizlere veriliyor. Daha sonrasında da bahsettiğimiz gibi ruh harcayarak geliştirme yapıyoruz. Tabi bu geliştirmeyi istediğimiz zaman değil, sadece bir yerde yapabiliyoruz. Bu 9 özelliğin etkilediği 24 farklı nitelik bulunuyor. Her özelliğimizi bir puan arttırdığımızda seviyemizde toplamda bir level artıyor. Her özelliğin etkilediği belli karakter nitelikleri oluyor. Mesela bazı özellikler sağlığımızı (HP) ve/veya hareket kabiliyetimizi (stamina) arttırırken, bazıları taşıyabileceğimiz eşya ağırlığını ve/veya defans, saldırı gibi niteliklerimizi etkileyebiliyor. Bütün bunlara bizler karar veriyoruz. Bu kadar fazla seçeneğin oynayışımızı etkiliyor olması gerçekten oyunu daha da oynanabilir kılıyor.
Sağ ve sol elimizde birer tane veya ikisinde birden bir tane savaş, savunma eşyası tutabiliyoruz. Bütün bunları karakterimizin sınıfına göre yapabiliyoruz. Örneğin bir şövalye ağır kılıçları dahi kolaylıkla kullanabilip, büyü yapamazken (tabi kasıp geliştirmediysek); bir büyücü büyü değneğinin yanında en fazla küçük bir bıçak kullanıp kılıç kullanamıyor. Her şey mükemmele yakın bir denge ile bizlere sunulmuş. Dark Souls 2'de diğerlerine göre kolay bir sınıf bulunmuyor. Sadece sizin kullanış kabiliyetinize göre kolaylık söz konusu oluyor. Bu eşitliğin sağlanmış olması herhangi bir sınıfı isteğimize göre seçmemize olanak veriyor. Bütün bu söylediklerimize "Deprived" sınıfını lütfen sokmayın. Çünkü o sınıf tamamen oyunu zorlaştırmak isteyenler için yapılmış hiç bir özelliği olmayan bir sınıf oluyor. Ekstra zorluk isteyenler de unutulmamış.
Dark Souls 2'yi anlamak ve yargılayabilmek için bazı özelliklere değinmemiz gerekiyor. Oyunu kaydedebileceğimiz ve dinlenip sağlığımızı doldurabileceğimiz Bonfire'lar yeteri kadar bulunuyor. Ateşini yaktığınız Bonfire'lar arası seyahat edebiliyorsunuz. Bunun yanında isterseniz oyunu daha iyi anlayabilmek için biraz da kısaca oyunun kullanılabilir ana eşyalarına değinelim. Tabi hepsini burada yazamayız. Çünkü çok fazlalar... Önemlilerinden Lifegem'lere kolay sahip olabiliyorsunuz. Fakat sağlığınızı çok az yenileyebiliyor. Doldurulabilir sağlık şişelerimiz olan Estus Flask'lara ise sınırlı sayıda ve ancak ilerledikçe birer birer, toplamda 8 tane olmak üzere sahip olabiliyoruz. Diğer bir önemli eşya olan Human Effigy'ler ise (bana göre) bu oyunda biraz bol tutulmuş. Bunlar bizim yeniden kanlanıp canlanmamızı sağlıyorlar. Çünkü her öldükten sonra sağlık sınırımız biraz azalıyor ve sonunda yarıya kadar düşüyor. Aynı zamanda karakterimizin tipi zombiye (undead) benziyor. İşte bu durumda kullanabileceğimiz eşya Human Effigy'ler oluyor. Bunların dışında kullanılabilecek birbirinden farklı çok fazla eşya oyunda bulunuyor. Eşyaların çeşitliliği açıkçası bizi etkiledi. Çünkü oyunu uzmanlaşma gerektirdiği için daha da zor kılmışlar.
Harcanabilir eşyaların dışında oyunda savaş, savunma aletleri ve kıyafetler konusunda da çok fazla seçeneğe yer verilmiş. Özellikle düşmanları öldürdükçe düşen eşyaların bazıları paha biçilemez olabiliyor. Bunun yanında ruhlarına güvenenler satıcılardan da yeri geldiğinde eşya alabiliyorlar. Fakat satıcılardaki özellikle harcanabilir eşyalar sınırlı sayıda bulunuyor ve yenilenmesi söz konusu olmuyor. Bunun yanında toplama (loot) sayesinde sahip olabileceklerimiz bizler için daha iyi birer seçenek oluyorlar. Fakat "loot"lar öyle hemen fark edebileceğiniz yerlerde olmaması da güzel olmuş. Böylece oyuncunun dikkatini toplayarak oynaması amaçlanmış. Zaten haritanın her yerinde olan uçurumlar yüzünden pür dikkat ilerlemeniz gerekiyor.
Hikayeyi Boşver Sadete Gel
Dark Souls 2'nin serinin önceki oyunlarında olduğu gibi tam bir hikayesi yok. Daha doğrusu biz oyuna hiç bir şey bilmeden giriyoruz. Sonrasında da pek bir şey öğrendiğimiz söylenemez. Fakat elimizden geldiğince merakla ilerlememiz amaçlanmış. Bizler de zaten yerimizde duramayıp etrafı kolaçan ediyoruz. Yalnız şehrimiz olan Drangleic'te gezmek hiç de öyle kolay değil. Deneme yanılmalarla yolumuzu bulmaya ve etrafı keşfetmeye çalışıyoruz. Oyunun en güzel tarafı da bu zaten. Bizi tamamen keşfetmeye yöneltmesi ve bir bilinmezliğe doğru yolculuğa çıkarması. Merak ettikçe daha çok ilerliyor. İlerledikçe daha büyük zorluklarla karşılaşıyoruz. Zorlukların başında neredeyse her bölgeyi dolduran düşmanlarımız ve gizlenmiş tuzaklar yatıyor. Dark Souls 2 haritasında çok az güvenli bölge var. Oyunun durdurulamadığını ve kendi kendine kaydedilemediğini de hesaba katarsak kayıt yerlerini bulmadan oyunu bırakamıyoruz. Bu arada girdiğimiz her yeni yerde yeni düşmanlar bizleri bekliyor. Haritanın büyüklüğü ise tatmin edici ölçülerde ve bize saatlerce sürecek zor bir oyun vaat ediyor. Souls serisi deyince akla gelen zorluk seviyesini geçebildikçe önümüze yeni bölgeler açılıyor. Yalnız oyun açık dünya oyunu gibi gözükse de aslında dar koridorlardan ilerleyen bir yapıya sahip. Koridorlar dediysek her tarafı her an düşüp ölebileceğimiz uçurumlarla veya üstüne çıkamayacağımız kale duvarları ile kaplı durumda. Daha önceden söylediğimiz gibi; oyunda dikkat çok önemli...
Düşman çeşitliliği her zamanki gibi bol tutulmuş. Neredeyse her düşman tipinin zayıf birer noktası oluyor. Saldırı şekilleri de çeşitli tutulmuş. Her düşmanın tek bir saldırısı olmuyor. Bazılarının pozisyonunuza göre 4 farklı saldırısı dahi olabiliyor. Bu sebeple düşmanları iyi tahlil etmek gerekiyor. Zaten aksi takdirde büyük ihtimal ile ölüyorsunuz. Bunları öğrenmek de ancak onlarla ilk defa karşılaştıktan sonra oluyor. Oyun başlarken bizlere basit düşmanlarla merhaba dese de sonrasında seviyeyi hemen yukarı çekebiliyor. Özellikle ilerlemeniz gerek yolu bilmeden farklı ve seviyenize göre çok daha zor bir bölgeye girmeniz işten bile değil. Zaten önceki oyunları oynamamışsanız bir süre sonra gereğinden fazla zorlanabilirsiniz. Mesela yaptığımız tam çözüm videolarında da bilmeden yaptığımız gibi yanlış bir birliğe (covenant ismi de: "The Company of Champions" oluyor.) girerseniz ve de ilerlemeniz gereken sıranın dışında ileriki bir bölgeye adım atarsanız oyunda ölmek dışında pek bir şey yapamazsınız.
Dark Souls 2'de yaptığınız her hareketin mutlaka bir karşılığı var. Konuştuğunuz insanların, satıcıların veya öldürdüğünüz düşmanların bile oyuna etkisi var. Mesela bir satıcıyı öldürebilirsiniz ve öldürürseniz eğer, o satıcı oyundan geri gelmemek üzere yok olur. Veya bir Boss'u öldürmeden bir bölgede ilerleyemezsiniz. Çünkü o Boss'dan düşen anahtar sayesinde kilitli kapılar açılacaktır. Oyunun Boss'ları ise her zamanki olduğu gibi birbirinden zor olmuş. Canavarları kesmek istiyorsanız ciddi sabır sahibi olmanız gerekiyor. Yada en azından oyununuza başka bir oyuncuyu davet edip onunla bu işin üstesinden gelebilirsiniz. Oyunda farklı oyuncularla yardımlaşmanın yanında karşılıklı (PvP) mücadelelere de girebiliyorsunuz.
Oyunun grafiklerinde ciddi bir ilerleme söz konusu değil. Dark Souls'dan pek bir fark göremeyeceksiniz. Kaplamalar pek hoş gözükmüyor. Bir tek ışıklandırmalarda ilerlemeler gözle fark edilebiliyor. Zaten oyunun yeni nesil oyun konsollarına çıkmayacağı özellikle vurgulanmıştı. Şimdilik Playstation 3'e ve Xbox 360'a çıkan Dark Souls 2, önümüzdeki günlerde bilgisayara da çıkış yapacak. Konsol sahipleri 6 senelik konsollarında bu oyundan grafik olarak pek bir şey beklemiyor olabilirler. Fakat bilgisayar sahiplerinin büyük çoğunluğunu grafikler hayal kırıklığına uğratabilir.
Souls serisinin en güçlü tarafı olan dövüş dinamikleri aynen yerinde duruyor. Elimizde bir kılıç varsa onun ağırlığını hissediyoruz. Bu oyunu bütün zoırluğuna rağmen adil bir şekilde oynanabilir kılan en önemli özelliği oluyor. Bir yerde düşman sizi öldürüyorsa, hiç değilse bunun oyun hatası yüzünden olmadığını biliyorsunuz. Bir sonraki sefer aynı yere gittiğinizde artık daha tecrübeli ve daha bir kendinizden emin oluyorsunuz. Daha önceki Souls oyunlarında olmayan ve Dark Souls 2'de beklediğim özellik; öldükten sonra yeniden her doğduğunuzda düşmanların ve tuzakların hiç değilse yerlerinin değişmesiydi. Gerçi zor olan oyunu daha da zorlaştıracak olan bu adımı yapımcıların atmaması bir yerde iyi olmuş. Fakat ne demişler: "Demirden korksak trene binmezdik." Biz ne diyelim: "Zorluktan korksak Dark Souls 2 oynamazdık." Dark Souls 2, abilerinin zorluk genlerini birebir taşıyor. Keşfetme güdümüzü sürekli canlı tutan oyunu, eğer sabır sahibi dikkatli bir oyuncu ve aynı zamanda da RPG türünü sevenlerdenseniz kesinlikle kaçırmamanızı tavsiye ederiz.[/hakkında]
[birşeyyazma][/birşeyyazma]
![[Resim: 23RZeAo.jpg]](http://i.imgur.com/23RZeAo.jpg)
![[Resim: iRO0zNd.jpg]](http://i.imgur.com/iRO0zNd.jpg)
![[Resim: 3nQUXAM.jpg]](http://i.imgur.com/3nQUXAM.jpg)
![[Resim: E4eyUZ9.jpg]](http://i.imgur.com/E4eyUZ9.jpg)
[sistem]Minimum Sistem Gereksinimleri:
İşletim Sistemi: Windows Vista SP2, Windows 7 SP1, Windows 8
İşlemci: AMD ® Phenom II ™ X2 555 3.2GHz veya Intel ® Pentium Core ™ 2 Duo E8500 3.17Ghz
Bellek: 2 GB RAM
Grafik: NVIDIA ® GeForce ® 9600GT, ATI Radeon ™ HD 5870
DirectX: Version 9.0c
Sabit Disk: 14 GB boş alan
Ses Kartı: DirectX 9 ses aygıtı[/sistem]
[dosyaid]658[/dosyaid]
[dosyaadı]Dark Souls II - [PC] - [RELOADED][/dosyaadı]
[boyut] 11.46 GB[/boyut]
[hakkında]Karanlık Ruhlar
Souls (Ruhlar) serisinin 3. oyunu olarak karşımıza Dark Souls 2 çıkıyor. Karanlık ruhların diyarına tekrar girmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Her türlü zorluk ve tuzaklarla dolu bu evrende bir başımıza var olmaya çalışıyoruz. Amaç yaşamaktan çok ölmek oluyor. Hiç değilse çok fazla ölmemeye çalışma çabası içine giriyoruz. Ölümsüz olmamız bize ekstra güç sağlamıyor. Sadece yeniden oyuna başlamamıza olanak veriyor. Hem de her defasında sağlığımız biraz daha azalarak başlıyoruz. Üzerimizde bir lanet var. Ne yaparsak yapalım, ölümsüzlük laneti bizim ruhumuzu ele geçirmeye kararlı gözüküyor.
Serinin önceki oyunlarını olduğu gibi Dark Souls 2'yi de From Software yapıyor. Eski oyunlarda kullandıkları formülleri neredeyse tamamen bu oyuna da uyguluyorlar. Birazdan ayrıntıları ile değineceğimiz özelliklerde, açıkçası öncesine nazaran gözle görülür pek fark göremiyoruz. Gerçi "İyi ve çalışan bir formülü değiştirmek gerekir miydi?" veya "Ne kadar gerekirdi?" gibi sorulara bir çok kişinin vereceği cevap aşağı yukarı aynı olacaktır. Bize göre de doğru yoldan ayrılmaları beklenemezdi. Fakat bu yolu küçük rötuşlarla daha da güzelleştirebilirlerdi.
RPG'nin Anlamı
Dark Souls 2'nin başında neredeyse her RPG oyununda olduğu gibi karakterimizi sıfırdan yaratıyoruz. Sınıfını seçiyor, kız mı yoksa erkek mi olacağına karar veriyor ve özellikle vücut ölçülerini, tipini belirliyoruz. Bu konuda bizlere çok fazla seçenek verilmiş. Biraz uğraşarak aşağı yukarı kafamızdaki karakteri yaratabiliyoruz. Her sınıfın kendine özel bir takım güçlü ve zayıf yanları oluyor. Bu sebeple oynayış biçiminize göre bir karakter seçmeniz gerekiyor. Çünkü Dark Souls 2 sizi zorlayacak ve bu zorluğu ancak kendi savaş stilinizle aşmanız söz konusu olabiliyor. Fakat seçtiğimiz sınıfı daha sonra istediğimiz biçimde geliştirmek bizlere bırakılmış. Tavsiyemiz, çok fazla ruh (soul) harcamak istemiyorsanız karakterin özüne sağdık kalarak geliştirme yapmanız olacak. Çünkü ruhlar kolay kazanılmıyor ve siz seviyenizi arttırdıkça level atlamak için daha fazla ruh gerekiyor. Ayrıca bildiğiniz gibi alacağımız eşyalar (item) ve kıyafetler gibi her şey ruh ile satın alınıyor. Bu sebepten oyunda strateji çok önemli diyebiliriz. Tamda istediğimiz gibi düşünülmüş.
Oyunda RPG öğelerine olabildiğince önem verilmiş. Karakterimizin 9 farklı özelliği bulunuyor. Her seçtiğimiz sınıfa göre de bu özellikler birbirinden farklı seviyelerde başlangıç olarak bizlere veriliyor. Daha sonrasında da bahsettiğimiz gibi ruh harcayarak geliştirme yapıyoruz. Tabi bu geliştirmeyi istediğimiz zaman değil, sadece bir yerde yapabiliyoruz. Bu 9 özelliğin etkilediği 24 farklı nitelik bulunuyor. Her özelliğimizi bir puan arttırdığımızda seviyemizde toplamda bir level artıyor. Her özelliğin etkilediği belli karakter nitelikleri oluyor. Mesela bazı özellikler sağlığımızı (HP) ve/veya hareket kabiliyetimizi (stamina) arttırırken, bazıları taşıyabileceğimiz eşya ağırlığını ve/veya defans, saldırı gibi niteliklerimizi etkileyebiliyor. Bütün bunlara bizler karar veriyoruz. Bu kadar fazla seçeneğin oynayışımızı etkiliyor olması gerçekten oyunu daha da oynanabilir kılıyor.
Sağ ve sol elimizde birer tane veya ikisinde birden bir tane savaş, savunma eşyası tutabiliyoruz. Bütün bunları karakterimizin sınıfına göre yapabiliyoruz. Örneğin bir şövalye ağır kılıçları dahi kolaylıkla kullanabilip, büyü yapamazken (tabi kasıp geliştirmediysek); bir büyücü büyü değneğinin yanında en fazla küçük bir bıçak kullanıp kılıç kullanamıyor. Her şey mükemmele yakın bir denge ile bizlere sunulmuş. Dark Souls 2'de diğerlerine göre kolay bir sınıf bulunmuyor. Sadece sizin kullanış kabiliyetinize göre kolaylık söz konusu oluyor. Bu eşitliğin sağlanmış olması herhangi bir sınıfı isteğimize göre seçmemize olanak veriyor. Bütün bu söylediklerimize "Deprived" sınıfını lütfen sokmayın. Çünkü o sınıf tamamen oyunu zorlaştırmak isteyenler için yapılmış hiç bir özelliği olmayan bir sınıf oluyor. Ekstra zorluk isteyenler de unutulmamış.
Dark Souls 2'yi anlamak ve yargılayabilmek için bazı özelliklere değinmemiz gerekiyor. Oyunu kaydedebileceğimiz ve dinlenip sağlığımızı doldurabileceğimiz Bonfire'lar yeteri kadar bulunuyor. Ateşini yaktığınız Bonfire'lar arası seyahat edebiliyorsunuz. Bunun yanında isterseniz oyunu daha iyi anlayabilmek için biraz da kısaca oyunun kullanılabilir ana eşyalarına değinelim. Tabi hepsini burada yazamayız. Çünkü çok fazlalar... Önemlilerinden Lifegem'lere kolay sahip olabiliyorsunuz. Fakat sağlığınızı çok az yenileyebiliyor. Doldurulabilir sağlık şişelerimiz olan Estus Flask'lara ise sınırlı sayıda ve ancak ilerledikçe birer birer, toplamda 8 tane olmak üzere sahip olabiliyoruz. Diğer bir önemli eşya olan Human Effigy'ler ise (bana göre) bu oyunda biraz bol tutulmuş. Bunlar bizim yeniden kanlanıp canlanmamızı sağlıyorlar. Çünkü her öldükten sonra sağlık sınırımız biraz azalıyor ve sonunda yarıya kadar düşüyor. Aynı zamanda karakterimizin tipi zombiye (undead) benziyor. İşte bu durumda kullanabileceğimiz eşya Human Effigy'ler oluyor. Bunların dışında kullanılabilecek birbirinden farklı çok fazla eşya oyunda bulunuyor. Eşyaların çeşitliliği açıkçası bizi etkiledi. Çünkü oyunu uzmanlaşma gerektirdiği için daha da zor kılmışlar.
Harcanabilir eşyaların dışında oyunda savaş, savunma aletleri ve kıyafetler konusunda da çok fazla seçeneğe yer verilmiş. Özellikle düşmanları öldürdükçe düşen eşyaların bazıları paha biçilemez olabiliyor. Bunun yanında ruhlarına güvenenler satıcılardan da yeri geldiğinde eşya alabiliyorlar. Fakat satıcılardaki özellikle harcanabilir eşyalar sınırlı sayıda bulunuyor ve yenilenmesi söz konusu olmuyor. Bunun yanında toplama (loot) sayesinde sahip olabileceklerimiz bizler için daha iyi birer seçenek oluyorlar. Fakat "loot"lar öyle hemen fark edebileceğiniz yerlerde olmaması da güzel olmuş. Böylece oyuncunun dikkatini toplayarak oynaması amaçlanmış. Zaten haritanın her yerinde olan uçurumlar yüzünden pür dikkat ilerlemeniz gerekiyor.
Hikayeyi Boşver Sadete Gel
Dark Souls 2'nin serinin önceki oyunlarında olduğu gibi tam bir hikayesi yok. Daha doğrusu biz oyuna hiç bir şey bilmeden giriyoruz. Sonrasında da pek bir şey öğrendiğimiz söylenemez. Fakat elimizden geldiğince merakla ilerlememiz amaçlanmış. Bizler de zaten yerimizde duramayıp etrafı kolaçan ediyoruz. Yalnız şehrimiz olan Drangleic'te gezmek hiç de öyle kolay değil. Deneme yanılmalarla yolumuzu bulmaya ve etrafı keşfetmeye çalışıyoruz. Oyunun en güzel tarafı da bu zaten. Bizi tamamen keşfetmeye yöneltmesi ve bir bilinmezliğe doğru yolculuğa çıkarması. Merak ettikçe daha çok ilerliyor. İlerledikçe daha büyük zorluklarla karşılaşıyoruz. Zorlukların başında neredeyse her bölgeyi dolduran düşmanlarımız ve gizlenmiş tuzaklar yatıyor. Dark Souls 2 haritasında çok az güvenli bölge var. Oyunun durdurulamadığını ve kendi kendine kaydedilemediğini de hesaba katarsak kayıt yerlerini bulmadan oyunu bırakamıyoruz. Bu arada girdiğimiz her yeni yerde yeni düşmanlar bizleri bekliyor. Haritanın büyüklüğü ise tatmin edici ölçülerde ve bize saatlerce sürecek zor bir oyun vaat ediyor. Souls serisi deyince akla gelen zorluk seviyesini geçebildikçe önümüze yeni bölgeler açılıyor. Yalnız oyun açık dünya oyunu gibi gözükse de aslında dar koridorlardan ilerleyen bir yapıya sahip. Koridorlar dediysek her tarafı her an düşüp ölebileceğimiz uçurumlarla veya üstüne çıkamayacağımız kale duvarları ile kaplı durumda. Daha önceden söylediğimiz gibi; oyunda dikkat çok önemli...
Düşman çeşitliliği her zamanki gibi bol tutulmuş. Neredeyse her düşman tipinin zayıf birer noktası oluyor. Saldırı şekilleri de çeşitli tutulmuş. Her düşmanın tek bir saldırısı olmuyor. Bazılarının pozisyonunuza göre 4 farklı saldırısı dahi olabiliyor. Bu sebeple düşmanları iyi tahlil etmek gerekiyor. Zaten aksi takdirde büyük ihtimal ile ölüyorsunuz. Bunları öğrenmek de ancak onlarla ilk defa karşılaştıktan sonra oluyor. Oyun başlarken bizlere basit düşmanlarla merhaba dese de sonrasında seviyeyi hemen yukarı çekebiliyor. Özellikle ilerlemeniz gerek yolu bilmeden farklı ve seviyenize göre çok daha zor bir bölgeye girmeniz işten bile değil. Zaten önceki oyunları oynamamışsanız bir süre sonra gereğinden fazla zorlanabilirsiniz. Mesela yaptığımız tam çözüm videolarında da bilmeden yaptığımız gibi yanlış bir birliğe (covenant ismi de: "The Company of Champions" oluyor.) girerseniz ve de ilerlemeniz gereken sıranın dışında ileriki bir bölgeye adım atarsanız oyunda ölmek dışında pek bir şey yapamazsınız.
Dark Souls 2'de yaptığınız her hareketin mutlaka bir karşılığı var. Konuştuğunuz insanların, satıcıların veya öldürdüğünüz düşmanların bile oyuna etkisi var. Mesela bir satıcıyı öldürebilirsiniz ve öldürürseniz eğer, o satıcı oyundan geri gelmemek üzere yok olur. Veya bir Boss'u öldürmeden bir bölgede ilerleyemezsiniz. Çünkü o Boss'dan düşen anahtar sayesinde kilitli kapılar açılacaktır. Oyunun Boss'ları ise her zamanki olduğu gibi birbirinden zor olmuş. Canavarları kesmek istiyorsanız ciddi sabır sahibi olmanız gerekiyor. Yada en azından oyununuza başka bir oyuncuyu davet edip onunla bu işin üstesinden gelebilirsiniz. Oyunda farklı oyuncularla yardımlaşmanın yanında karşılıklı (PvP) mücadelelere de girebiliyorsunuz.
Oyunun grafiklerinde ciddi bir ilerleme söz konusu değil. Dark Souls'dan pek bir fark göremeyeceksiniz. Kaplamalar pek hoş gözükmüyor. Bir tek ışıklandırmalarda ilerlemeler gözle fark edilebiliyor. Zaten oyunun yeni nesil oyun konsollarına çıkmayacağı özellikle vurgulanmıştı. Şimdilik Playstation 3'e ve Xbox 360'a çıkan Dark Souls 2, önümüzdeki günlerde bilgisayara da çıkış yapacak. Konsol sahipleri 6 senelik konsollarında bu oyundan grafik olarak pek bir şey beklemiyor olabilirler. Fakat bilgisayar sahiplerinin büyük çoğunluğunu grafikler hayal kırıklığına uğratabilir.
Souls serisinin en güçlü tarafı olan dövüş dinamikleri aynen yerinde duruyor. Elimizde bir kılıç varsa onun ağırlığını hissediyoruz. Bu oyunu bütün zoırluğuna rağmen adil bir şekilde oynanabilir kılan en önemli özelliği oluyor. Bir yerde düşman sizi öldürüyorsa, hiç değilse bunun oyun hatası yüzünden olmadığını biliyorsunuz. Bir sonraki sefer aynı yere gittiğinizde artık daha tecrübeli ve daha bir kendinizden emin oluyorsunuz. Daha önceki Souls oyunlarında olmayan ve Dark Souls 2'de beklediğim özellik; öldükten sonra yeniden her doğduğunuzda düşmanların ve tuzakların hiç değilse yerlerinin değişmesiydi. Gerçi zor olan oyunu daha da zorlaştıracak olan bu adımı yapımcıların atmaması bir yerde iyi olmuş. Fakat ne demişler: "Demirden korksak trene binmezdik." Biz ne diyelim: "Zorluktan korksak Dark Souls 2 oynamazdık." Dark Souls 2, abilerinin zorluk genlerini birebir taşıyor. Keşfetme güdümüzü sürekli canlı tutan oyunu, eğer sabır sahibi dikkatli bir oyuncu ve aynı zamanda da RPG türünü sevenlerdenseniz kesinlikle kaçırmamanızı tavsiye ederiz.[/hakkında]
[birşeyyazma][/birşeyyazma]
[sistem]Minimum Sistem Gereksinimleri:
İşletim Sistemi: Windows Vista SP2, Windows 7 SP1, Windows 8
İşlemci: AMD ® Phenom II ™ X2 555 3.2GHz veya Intel ® Pentium Core ™ 2 Duo E8500 3.17Ghz
Bellek: 2 GB RAM
Grafik: NVIDIA ® GeForce ® 9600GT, ATI Radeon ™ HD 5870
DirectX: Version 9.0c
Sabit Disk: 14 GB boş alan
Ses Kartı: DirectX 9 ses aygıtı[/sistem]
[dosyaid]658[/dosyaid]
İndirmek İçin "TORRENT INDIR veya DOSYA INDIR" Yazılı Resimlere Tıklayınız.
Settingsden Yapamiyormusun ?