02.02.2017, 12:52
[a]
Yönetmen: Alejandro Amenábar
Senaryo: Alejandro Amenábar , Mateo Gil
Ülke: İspanya
Tür: Macera , Biyografi , Dram
IMDB Puanı: 7.2
Vizyon Tarihi: 17 Mayıs 2009 (Fransa)
Bütçe: $70,000,000 / Hasılat: $38,422,082
Çekim Yeri: Delimara, Malta
Nam-ı Diğer: Mists of Time
[hakkinda]O, tarihin gördüğü en etkileyici ve ilgi çekici kadınlardan biriydi. Hem belinden aşağıya kadar uzanan sarı saçlarıyla göz kamaştıracak, nefes kesecek kadar güzel, hem de adını matematikçi, filozof ve astronom olarak tarihe yazdıracak kadar zeki bir kadın. Ve ne trajiktir ki ölümüyle bile unutulmayacak bir kadın. Üzerine çullanan onlarca erkeğin darbeleriyle son nefesini veren, cesedi sokaklarda sürüklenip, eti kemiklerinden midye kabukları yardımıyla ayrılan ama ne olursa olsun tarihin unutulmazları arasına giren bir kadın. Yani 45 yaşındayken bu dünyadan göçüp giden İskenderiyeli Hypatia. [/hakkinda]
[yorumlar][/yorumlar]
darksiteofthemoon : Ben çok beğendim. Din adına aynı barbarlıklar tarihin her döneminde yapıldı ve de halen yapılıyor. Benim puanım 8...
fanatic_anchovy : Hypatia tarihte önemli bir yere sahip nadir kadın düşünce ve bilim insanlarından olması ve konu olarak seçilmesini değerli buluyorum ancak bunun bu perdede bizlere yansıtılması biraz sönük kalmış. Bu tarihi kişilik üzerinden daha görkemli bir iş ortaya çıkabilirdi.
Filme yönelik eleştirilerde genel bir bilgi eksikliği ve buna bağlı olarak dini algılamalara yönelik yanlışlar mevcut. Film, bize anlatmak istedikleri ile bugüne kadar yaşanmış sürecten kopuk ilerlemiyor. Film, tek tanrılı dinlerin o dönemde ve sonrasında kendinden olmayana yönelik sürdürdüğü politikaları (dışlama, kendi içinde eritme, yok etme...) apaçık göz önüne seriyor. Bu konuda sadece Hristiyanlığa karşı özel bir tutum olarak algı yanlış olacaktır.
İkincisi, bilimsel süreclerin ve ilerlemenin tek tanrılı dinler elinde gelişimine katkı sağlayacak bir ortamı bulamadığı çarpıcı bir örnekle dile getiriliyor. Çok tanrılı dinlerde durum bu kadar katı olmasa da kendi içinde irili ufaklı çizgileri olduğu malum.
Felsefe bilim din arasından bana göre yanlış tarafa ağırlık verilmiş. Yine de seçim onların, anlatmak istedikleri yolunda bu şekilde bir yöntem izlemişler.
Eksik yanlarına rağmen değerli bir filmdir, tavsiye olunur.
luisfigo10 : Döneme ışık tutarken, Hristiyanlığın nasıl paganlaştırıldığınıda dolaylıda olsa anlatan bir film olmuş.. Paganlar hristiyanlık altına girerek hristiyanlığın bozulmasına tahrif edilmesini sağlamışlardır. Daha sonra İskenderiyede çıkan anlaşmazlıktan sonra M.S 325 de İznik konsülü toplanır ve konsülde Hristiyanlıktaki teslis üçleme inancı kabul edilir. O zamana kadar tek tanrı inancı hristiyanlıkta görüşlerden biri olarak kabul edilmektedir ve üçleme inancı ne gariptir ki çok tanrılı Paganların çoğunlukta olduğu iskenderiyede ortaya çıkmıştır.. Hypetia bilime kafa yoran, sorgulayan bir kadındı ancak Paganların büyücülük gibi çok farklı yönelimleri olduğuda söylenmektedir... Bu kadar tarih dersinden sonra film olarak görüşüm gayet güzeldi..Hollywood filmleri gibi köpürtülmüş olmaması, ağırdan ve ayrıntılı anlatımı filmi sindirmemi sağladı.. Mekanlar ve atmosfer gayet iyi kurulmuş. Avrupalı bir film olduğu belli ediyor.. Rachel Weisz zaten film seçmeden oynayan bir oyuncu yine abartısız bir şekilde son derece güzel oynamış. Diğer oyuncularda ayak uydurmuşlar.. Tek eksi yönü hikayenin biraz tek yönlü oluşu yani tek görüş üzerinden ilerlemesi.. Buna rağmen hiç sıkılmadan izledim..
Fragman
[hide]
[upto]https://filmindiriyoruz.biz/agora-2-9938.html[/upto]
[/hide]
[hakkinda]O, tarihin gördüğü en etkileyici ve ilgi çekici kadınlardan biriydi. Hem belinden aşağıya kadar uzanan sarı saçlarıyla göz kamaştıracak, nefes kesecek kadar güzel, hem de adını matematikçi, filozof ve astronom olarak tarihe yazdıracak kadar zeki bir kadın. Ve ne trajiktir ki ölümüyle bile unutulmayacak bir kadın. Üzerine çullanan onlarca erkeğin darbeleriyle son nefesini veren, cesedi sokaklarda sürüklenip, eti kemiklerinden midye kabukları yardımıyla ayrılan ama ne olursa olsun tarihin unutulmazları arasına giren bir kadın. Yani 45 yaşındayken bu dünyadan göçüp giden İskenderiyeli Hypatia. [/hakkinda]
[yorumlar][/yorumlar]
fanatic_anchovy : Hypatia tarihte önemli bir yere sahip nadir kadın düşünce ve bilim insanlarından olması ve konu olarak seçilmesini değerli buluyorum ancak bunun bu perdede bizlere yansıtılması biraz sönük kalmış. Bu tarihi kişilik üzerinden daha görkemli bir iş ortaya çıkabilirdi.
Filme yönelik eleştirilerde genel bir bilgi eksikliği ve buna bağlı olarak dini algılamalara yönelik yanlışlar mevcut. Film, bize anlatmak istedikleri ile bugüne kadar yaşanmış sürecten kopuk ilerlemiyor. Film, tek tanrılı dinlerin o dönemde ve sonrasında kendinden olmayana yönelik sürdürdüğü politikaları (dışlama, kendi içinde eritme, yok etme...) apaçık göz önüne seriyor. Bu konuda sadece Hristiyanlığa karşı özel bir tutum olarak algı yanlış olacaktır.
İkincisi, bilimsel süreclerin ve ilerlemenin tek tanrılı dinler elinde gelişimine katkı sağlayacak bir ortamı bulamadığı çarpıcı bir örnekle dile getiriliyor. Çok tanrılı dinlerde durum bu kadar katı olmasa da kendi içinde irili ufaklı çizgileri olduğu malum.
Felsefe bilim din arasından bana göre yanlış tarafa ağırlık verilmiş. Yine de seçim onların, anlatmak istedikleri yolunda bu şekilde bir yöntem izlemişler.
Eksik yanlarına rağmen değerli bir filmdir, tavsiye olunur.
luisfigo10 : Döneme ışık tutarken, Hristiyanlığın nasıl paganlaştırıldığınıda dolaylıda olsa anlatan bir film olmuş.. Paganlar hristiyanlık altına girerek hristiyanlığın bozulmasına tahrif edilmesini sağlamışlardır. Daha sonra İskenderiyede çıkan anlaşmazlıktan sonra M.S 325 de İznik konsülü toplanır ve konsülde Hristiyanlıktaki teslis üçleme inancı kabul edilir. O zamana kadar tek tanrı inancı hristiyanlıkta görüşlerden biri olarak kabul edilmektedir ve üçleme inancı ne gariptir ki çok tanrılı Paganların çoğunlukta olduğu iskenderiyede ortaya çıkmıştır.. Hypetia bilime kafa yoran, sorgulayan bir kadındı ancak Paganların büyücülük gibi çok farklı yönelimleri olduğuda söylenmektedir... Bu kadar tarih dersinden sonra film olarak görüşüm gayet güzeldi..Hollywood filmleri gibi köpürtülmüş olmaması, ağırdan ve ayrıntılı anlatımı filmi sindirmemi sağladı.. Mekanlar ve atmosfer gayet iyi kurulmuş. Avrupalı bir film olduğu belli ediyor.. Rachel Weisz zaten film seçmeden oynayan bir oyuncu yine abartısız bir şekilde son derece güzel oynamış. Diğer oyuncularda ayak uydurmuşlar.. Tek eksi yönü hikayenin biraz tek yönlü oluşu yani tek görüş üzerinden ilerlemesi.. Buna rağmen hiç sıkılmadan izledim..
360P İNDİR
[hide]
[upto]https://filmindiriyoruz.biz/agora-2-9938.html[/upto]
[/hide]