Zamunda Torrent - Torrent Oyun İndir -Zamunda Film Dizi Program

Orjinalini görmek için tıklayınız: Painkiller - Battle Out Of Hell - RELOADED Zamunda Hızlı Torrent
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
[Resim: 6HOMAAp.png]

[Resim: NG4ts3k.png]
Painkiller - Battle Out Of Hell - RELOADED Zamunda Hızlı Torrent

[Resim: CKPLJ7s.png]
Boyut:1.14 GB

[Resim: CjFMkbe.png]
Artık eski diyebileceğimiz oyuncular zamane FPS oyunlarını hatırlarlar. Genel olarak ekranın ortasında duran bir silahla, yakın mesafeden durmadan ateş etmeye dayalıydılar. Haliyle can puanları biten canavar düşmanlarımız, pek fazla bir animasyon ihtiyacı duymadan yere yatarlardı. Saklanabileceğimiz siper yokluğu veya strateji eksikliğini saymıyorum bile. O zamanlar bilgisayar kontrolündeki yaratıkların zeka belirtisi gösterebileceğine inanılmadığı için, yaratıkların IQ seviyelerinin bahçelerimizdeki ceviz ağaçlarına eşit olduğunu yazmak da doğrusu pek yalan sayılmaz. Bu özelliklerin kısmen de olsa değiştiğini hatırladığım ilk oyundu Quake 2. Atılan füzelerden -eğilerek de olsa- kaçan düşmanlar, yok etmemiz gereken askeri silahlar, peşinde koşmamız gerekemeyen -yine kısmen de olsa- ilk oyunda Quake 2.

Ve o zamandan itibaren FPS oyunlarının çehresi tamamen değişti. Kimi zaman silahını almayı unutan bir rus askeri, kimi zaman dev bir uzay hapishanesinden hafızasını kaybetmiş olarak çıkan bir mahkum olduk. Peki bütün bu devrimler Painkiller"ın yeni (zaman göreceli bir kavramdır) genişleme paketi Battle out of Hell"i (bundan sonra BOOH kısaltmasıyla geçecektir) nasıl mı etkilemiş? Kesinlikle hiçbir şekilde etkilememiş. Hala odun gibi üzerimize gelen düşmanlar, sürekli ateş etmemizi gerektiren bölümler var. Belki inanmak istemeyeceksiniz ama bu kesinlikle çok eğlenceli, zaten çoğumuz eski oyunları anıp, ne kadar güzel olduklarından bahsedip durmaz mıyız?

İlk Painkiller"ı oynayanlar hatırlayacaklardır ki, sevimli iblis dostumuz aslında onu yok etmeye hazırlanan şeytanı ve kumandanlarını öldürmemizi sağlayan kötü şeytan Alastor"un kendisinden başkası değildir. Son bıraktığımızda kahramanımız Daniel yanında "The" Eve ile beraber cehennemde üzerine gelmeye hazır bekleyen yüzlerce iblisle karşı karşıya kalmıştı. BOOH"un hemen başında ne yazık ki, bu iblisler Daniel ve Eve"i öldürüyorlar ve Alastor cehennemin tek hakimi oluyor. Oyunun senaristleri bu alternatif hikayeyi düşünmüş olsalar da ortada oynanabilecek karaterin olmayacağı gibi önemsiz bir sorun yüzünden olayları biraz değiştirmişler. Tam bütün o zebaniler muhteşem ikilimizin üzerine çullanmak üzereyken Eve bir portal açıyor ve bizi o ölüm tuzağından kurtarıyor. İlk Painkiller"ı oynayanların tahmin edebileceği üzere oyunun bu noktasından sonra ortalarda belirli bir hikaye kalmıyor. Genel olarak farklı temalara sahip bölümlerde değişik yaratıkları havok fizik motorunun da etkisiyle sağa sola uçurmaktan fazlasını yapmıyoruz.

Grafiksel olarak BOOH Painkiller"ın verebileceğinden fazla bir görsellik vaadetmiyor. Ancak buna rağmen bölüm tasarımları ilkine göre daha çok gelişmiş durumda. Oynadığımız bölümler sadece eskisine oranla daha uzun değil, aynı zamanda bölümler çok daha geniş alanlar ve daha çok yaratık vaadediyor. Grafikler elbeteki kusursuz değilse de, Painkiller"dan hatırlayacağımız o adneralin pompalayıcı atmosferi rahatlıkla karşılayabiliyor. Bunun dışında ekranınızın çevrenizi görmenizi engelleyebilecek kadar ucube ve iblislerle dolduğu ortamlarda bile motordan dolayı oluşan bir yavaşlama ile karşılaşılamıyor. Zaten BOOH gibi bir oyun oynarken grafiklerin dikkat edebileceğiniz en son şey olacağını garanti ederim. (Zaten grafiklere göz atmak için durakladıktan kısa bir süre sonra ölmüş olursunuz)

BOOH"ta görsel açıdan dikkat etmeniz gereken şey grafiklerin güzelliğinden çok, bölümlerin temaları... Oynayacağınız her bir bölümün bir diğeriyle kesinlikle hiçbir alakası yok, bir bölümde sadist bir sirkte palyaçoları kazığa oturturken, bir diğer bölümde cadıların herkesi zombiye çevirdiği bir kasabada "cadı avına" çıkacağız. Bu çeşitlilik, oyunun hikaye eksikliliğini kapatıyor, hem de sürekli aynı şekilde ilerleyen oynanışın eksiklerini gözardı etmemizi sağlıyor. Özetle bir çok oyunu oynarken yaşadığımız "Şimdi ne olacak?" hissi yerini BOOH"de "Yeni bölümlerde nasıl yerlere gidip nasıl düşmanlarla dövüşeceğim?" hissine bırakıyor. Oyunun bir diğer önemli artısı da Psi-ops ve HL2"den hatırlayacağımız Havok fizik motorunu kullanıyor olması, bu sayede yere bırakılan bir patlayıcı düşmanları metrelerce havaya fırlatırken yeni inşaat demiri fırlatan silahımızın bir mermisi rakiplerimizden bir ikisini duvarınıza yeni bir Pop-art eseri olarak çivilemeye yetiyor.


Oyunun sesleri bana göre oyunun en büyük artısı, kaliteli bir ses sistemine (4.1, 5.1 veya bu özelliklere sahip bir kulaklık) sahipseniz, yaratıkların geldiği yönü rahatlıkla saptayabiliyor ve hareketlerinizi buna göre ayarlayabiliyorsunuz. Genel olarak bütün düşmanlarımız saldırılarını yapmadan önce kendilerine has bir ses çıkartıyor ve buna göre tepki vermemizi sağlıyorlar. Bu sayede benzer oyunlarda mümkün olmasa da, BOOH"de habersiz olarak arkamıza geçmeyi başaran bir rakibi alt etmeniz mümkün. Müzikler ise oyunun atmosferi açısından son derece büyük önem taşıyor, gittiğiniz her bölümün kendine has bir ruhu var ve bu ruhu hissetmenizde her bölümde değişen bu müziklerin büyük önemi var. Kanlı savaşların olduğu bir kolezyumda savaş naraları ile karışık ritim ağırlıklı bir melodi varken, cadılı kasabada zombilerin adımlarına uyan bir tempoya sahip (benim oldukça hoşuma giden) ritim bazlı bir müzik var. Ve Lunapark... Zaten hiç sevmediğim palyaçoların gelmesi yetmiyormuş gibi, o lunaparklara özgü sürekli tekrarlayan ve kendine ait sahte bir mutluluğa ait o kulak paslandıran tını. Bu müziklerden sonra kesinlikle ortama çok iyi uyum sağlıyorsunuz ve o iğrenç, tiksinç, itici palyoçoları parçalara ayırmak için daha fazla nedeniniz oluyor.

Painkiller hakında yazarken oynanış hakkında yazmamak gerçekten çok üzücü olurdu. BOOH, Painkiller"ın sahip olduğu kendine özgü eğlenceli oynanışı devam ettiriyor. Derin bir hikaye veya bulmanız gereken anahtarlar olmadan, odaları sıra sıra temizleyerek ve sadece üzerinize gelen düşmanlara odaklanarak ilerliyoruz. Şahsen çoğu kişi gibi bir FPS oyunundan artık daha fazlasını (interaktivite, hikaye, karakter gelişimi) beklesem de bu özellikler olmadan bile BOOH öyle kaliteli ki, çoğu zaman bu özelliklerin eksikliklerini hiç hissetmiyorsunuz. BOOH"de abisi (devam oyunu ise babası, genişleme paketi ise abisi -oyuncunun el kitabı) PK gibi sayısız egzotik silaha sahip. Bunlar arasında kitle halinde gelen düşmanlara karşı çok etkili olan "Taramalı tüfeğe bağlı alev makinası", uzaktaki düşmanlar için "İnşaat demiri atan dürbünlü ok" gibi ilginç silahlarlar bulunuyor. Çoğu zaman bir yerden yeni bir silahı aldığınız anda, o silahın kullanımına uygun düşmanlar sizi karşılıyor. Bu yüzden her ne kadar çoğunun kullanımı kendileri gibi oldukça garip olsa da, oynarken büyük sorunlar çekmiyorsunuz. Diğer Aksiyon-FPS oyunlarından alıştığımız üzere genel olarak kurşun ve mühimmatlar düşmanların üzerinden değil de bir köşede bırakılmış halde çıkıyor.

Painkiller deyince elbette ki ilk akla gelen şey Çok oyunculu oynanışı (Hatta 1 on 1 deathmatchler) elbette; Geçtiğimiz yıl CPL"de oynanan oyunlardan biri olan Painkiller"ın genişleme paketinin de ondan aşşağı kalması beklenemez elbette. Oyun kesinlikle Quake 2"nin sahip olduğu hıza ve oynanış stiline sahip, genellikle maçlar hoplayıp zıplarken, karşınızda sizinle aynı şeyi yapmakta olan rakibinizi vurmaya çalışmaktan ibaret olsa da, hem yüksek derecede yetenek istiyor, hem de bu basit sistemden beklenemeyecek kadar eğlenceli. Bu yüzden size tavsiyem Painkiller"ı alacaksanız şu an ülkemizde de bulunan ve sınırlı sayıda üretilen Black Edition"ı almanız. Bu sayede çok uygun fiyata hem Painkiller"a hem de BOOH"e sahip olabilir, hem de paketin içerdiği soundtrack, yapılış belgesli, xbox trailer"ı gibi kimsede olmayan özelliklere sahip olabilirsiniz. Black Edition"ın sınırlı sayıda üretildiğinden bahsetmiyorum bile.

Painkiller BOOH, ilk Painkiller"ı almanız için şu an mevcut olan en iyi neden, çoğu FPS oyununda olan sizi sadece kırmızı anahtarı bulmaya yöneltecek anlamsız konuşmalardan veya anlamsız senaryolardan bıktıysanız, size tavsiyem kesinlikle BOOH"i oynamanız. Çıktığından beri oldukça uzun zaman geçmesine rağmen bana göre şu an hala piyasadaki en iyi fps oyunlarından biri ve sadece çok oyunculu oynamak için bile alınabilecek kalitede bir oyun. Özetle Kaçırmayın ve kaçıranlardan sakının.

[Resim: Ci99Fp1.png]

[Resim: SfOqWbn.jpg]
[Resim: VUuXAzF.jpg]
[Resim: b58KBpq.jpg]




[Resim: 8eREzoB.png]
İşletim Sistemi: Windows 98/ME/2000/XP
İşlemci: 1.5 GHz
RAM: 512 MB
HDD: 2.6 GB
Ekran Kartı: 64 MB nVidia GeForce 2 GTS Class

[dosyaid]979[/dosyaid]
İndirmek İçin "TORRENT INDIR veya DOSYA INDIR" Yazılı Resimlere Tıklayınız.
linkler bozuk.
hala bozuk
Düzenlendi.
Linkler ölmüş abi..
Referans URL