Zamunda Torrent - Torrent Oyun İndir -Zamunda Film Dizi Program

Orjinalini görmek için tıklayınız: Broken Age: Act 1 İnceleme - P:8.6
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Okumakta olduğunuz incelemeyi çok farklı duygularla yazıyorum. Çünkü karşımda Monkey Island ve Grim Fandango gibi oyun algılayışımı değiştiren şaheserlere imza atan Tim Schafer’ın yeni adventure oyunu duruyor.

Kickstarter’ın başlangıcında kendisini gösteren Broken Age birçok kişinin hayallerini süsleyen bir oyundu aslında. Broken Age’in ortaya çıkmasıyla bir sürü insan o eski adventure oyunlarını andı ve geri dönüş hayallerinin gerçek olacağını umdu. İşte bu sebeple Broken Age, Kickstarter’da rekorlar kırdı. İnsanların düşüncülerine tercüman oldu. Ve bu oyun, projeye Kickstar’dan destek olanlar için sonunda çıkışını yaptı.





İki Ayrı Dünya, İki Ayrı Karakter

Broken Age, tek ana karaktere odaklanan bir adventure oyunu değil. Oyunda iki adet baş karakterimiz var. Shay ve Vella ismindeki karakterlerimizin ikisinin de bulunduğu ortamlar oldukça ilginç. Shay, bir uzay gemisinin kaptanı. Ancak kaptanı dediğime bakmayın, aslında kölesi demek daha doğru olur. Gemideki tek insan olan Shay’in iki adet yapay zeka aile üyesi var. Özellikle annesi oldukça tutucu. Bilgisayar olduğuna aldanmayın, kendisi tam anlamıyla oğluna yapışık ve başına hiçbir şey gelmesine izin vermiyor. Zaten bunu oğluna verdiği ciddi mi ciddi görevlerden de anlayacaksınız. Son olarak hikayenin Shay’in bir şeylerin farkına varıp harekete geçmesini konu aldığını söyleyerek, erkek ana karakterimizin hikayesini daha fazla açık etmeden konuyu kapatıyorum.

Vella’nın hikayesindeyse Shay’in hikayesindeki bilim/kurgu etkisinden ziyade fantastik bir ortam etrafa hakim. Devasa yaratıklar, bulutlar üstündeki insanlar gibi hayal gücü ürünlerinden bolca bulunuyor. Buna paralel olarak karakterlerimizin hikayesi de oldukça enteresan. Olay çoğunlukla Mog Chotra adı verilen devasa yaratık etrafından dönüyor. Bu yaratık her şehre teker teker ziyaret yapan ve kendisine kurban adanmadığı takdirde o şehri yok eden bir tip. İstediği kurbanlarsa genç yaştaki kızlar ve bu seferki listede Vella da bulunuyor. Ancak işin enteresan olan kısmı herkesin Mog Chotra’yı kabullenmiş ve seviyor olması. Yaratığı zalimce bulan ender kişilerden biri de Vella. Hikayemiz de Vella’nın Mog Chotra’yı öldürmeye çalışmasını konu alıyor.

[Resim: xbroken-age-1.jpg.pagespeed.ic.mqV8cw_lD5.webp]

Hikayelerin her ikisi de içinde başkaldırış barındırdığı için oyuncuya ana karakterleri sevdirmeyi rahatlıkla başarıyor. Fakat bunu sadece hikayeyle değil, diyaloglarla da başarıyor. Oyunun bu kısmında Tim Schafer’ın parmağının olduğunu kolaylıkla hissedeceksiniz. Gerektiği yerde komik olmayı, gerektiği yerde de evrenin arka planını en az cümleyle ve oyuncuyu sıkmayacak bir şekilde aktarmayı başaran adventure oyunu çok yoktur. Broken Age’in bunu başarması da kesinlikle Schafer’ın sayesinde.

Sade ve Kolay

Oyunumuz klasik bir point and click türünde. Farklı tarafıysa oldukça sadeleştirilmiş olması. Diğer adventure oyunlarının aksine seçebileceğiniz konuşma, etkileşime girme veya bakma butonları yok. Tüm bunları tek bir sol tıkınızla yapabiliyorsunuz. Sadece bakabileceğiniz nesnelere bakabiliyor, alabileceğiniz nesneleri önce alıp sonra ne olduğuna bakabiliyor, konuşabileceğiniz kişilerle de sadece konuşabiliyorsunuz. Geliştiriciler oyuncuyu detaya boğmak yerine (ki oyunda fazlasıyla var) daha sade olmayı tercih etmiş. Ben de bu tercihten rahatsız olduğumu söyleyemem.

Bulmacalarsa bende biraz hayal kırıklığı yarattı. Karşınıza çıkan bulmacaların hepsi mantıklı bir şekilde çözülüyor, bunda hiçbir sıkıntı yok. Fakat çözümleri oldukça kolay. Genellikle hepsi, bir nesne bulup onu doğru yerde kullanmaktan ibaret. Elbette araya farklı tatlardaki bulmacalar da yerleştirilmiş. Ancak her ne kadar yaratıcı olsalar da çözülmeleri oldukça kolay.

[Resim: broken-age-2.jpg]

“Biri Grafik ve Ses mi Dedi?”

Grafikler bir point and click’ten beklenildiği gibi iki boyutlu hazırlanılmış. İki boyutlu dediğimde hemen çizgi film tarzı görseller aklınızda canlanmasın. Broken Age’in tarzını daha çok bir tabloya benzettim. Görsellerdeki fırça darbelerinin gerçekten atıldığını hissedebiliyorsunuz. Üstelik karakterlerin arka plan görsellerine uygun olarak çizilmesi olası bir zıtlığı önlemiş ve harika bir uyum ortaya çıkarmış.

Seslendirmelerse oyunun belki de en başarılı noktası. Elijah Wood (nam-ı diğer Frodo) ve küçük bir rolü olsa da Jack Black oyunda seslendirme yapan isimler arasında. Sadece bu ünlülerin seslendirmeleri değil, oyunda her seslendirme yapan kişi karakterini fazlasıyla yaşamış. Bu sayede önceki paragraflarda bahsettiğim diyalogların, seslendirmelerle heba edilmesini bırakın, kalitesi kat be kat yukarı çekilmiş.

[Resim: broken-age-3.jpg]

“Bir de Bitseydin Tam Olacaktı”

Yazının başından beri Broken Age’i oldukça övdüm. Ancak bulmaca kolaylığı dışında oyunun bir kusuru daha bulunuyor. O da tam bitmemiş olması. Oyunun ilk bölümünü, yani Act 1’i üç buçuk saat gibi bir sürede bitirdim. Bitirdiğimdeyse The Walking Dead gibi bölümlere ayrılmış değil, yarıya bölünmüş bir oyun oyun tadı aldım. Keşke Broken Age, hayranların sabrı biraz daha zorlanarak tam haliyle çıksaymış. Böylelikle hikayeyi sonlandıracak olan Act 2’yi aylarca beklemek zorunda kalmazdık.

Sade ve Kolay

Oyunumuz klasik bir point and click türünde. Farklı tarafıysa oldukça sadeleştirilmiş olması. Diğer adventure oyunlarının aksine seçebileceğiniz konuşma, etkileşime girme veya bakma butonları yok. Tüm bunları tek bir sol tıkınızla yapabiliyorsunuz. Sadece bakabileceğiniz nesnelere bakabiliyor, alabileceğiniz nesneleri önce alıp sonra ne olduğuna bakabiliyor, konuşabileceğiniz kişilerle de sadece konuşabiliyorsunuz. Geliştiriciler oyuncuyu detaya boğmak yerine (ki oyunda fazlasıyla var) daha sade olmayı tercih etmiş. Ben de bu tercihten rahatsız olduğumu söyleyemem.

Bulmacalarsa bende biraz hayal kırıklığı yarattı. Karşınıza çıkan bulmacaların hepsi mantıklı bir şekilde çözülüyor, bunda hiçbir sıkıntı yok. Fakat çözümleri oldukça kolay. Genellikle hepsi, bir nesne bulup onu doğru yerde kullanmaktan ibaret. Elbette araya farklı tatlardaki bulmacalar da yerleştirilmiş. Ancak her ne kadar yaratıcı olsalar da çözülmeleri oldukça kolay.

[Resim: xbroken-age-2.jpg.pagespeed.ic.7TAOazKHx1.webp]

“Biri Grafik ve Ses mi Dedi?”

Grafikler bir point and click’ten beklenildiği gibi iki boyutlu hazırlanılmış. İki boyutlu dediğimde hemen çizgi film tarzı görseller aklınızda canlanmasın. Broken Age’in tarzını daha çok bir tabloya benzettim. Görsellerdeki fırça darbelerinin gerçekten atıldığını hissedebiliyorsunuz. Üstelik karakterlerin arka plan görsellerine uygun olarak çizilmesi olası bir zıtlığı önlemiş ve harika bir uyum ortaya çıkarmış.

Seslendirmelerse oyunun belki de en başarılı noktası. Elijah Wood (nam-ı diğer Frodo) ve küçük bir rolü olsa da Jack Black oyunda seslendirme yapan isimler arasında. Sadece bu ünlülerin seslendirmeleri değil, oyunda her seslendirme yapan kişi karakterini fazlasıyla yaşamış. Bu sayede önceki paragraflarda bahsettiğim diyalogların, seslendirmelerle heba edilmesini bırakın, kalitesi kat be kat yukarı çekilmiş.

[Resim: xbroken-age-3.jpg.pagespeed.ic.djgccS9MdD.webp]

“Bir de Bitseydin Tam Olacaktı”

Yazının başından beri Broken Age’i oldukça övdüm. Ancak bulmaca kolaylığı dışında oyunun bir kusuru daha bulunuyor. O da tam bitmemiş olması. Oyunun ilk bölümünü, yani Act 1’i üç buçuk saat gibi bir sürede bitirdim. Bitirdiğimdeyse The Walking Dead gibi bölümlere ayrılmış değil, yarıya bölünmüş bir oyun oyun tadı aldım. Keşke Broken Age, hayranların sabrı biraz daha zorlanarak tam haliyle çıksaymış. Böylelikle hikayeyi sonlandıracak olan Act 2’yi aylarca beklemek zorunda kalmazdık.
Referans URL