17.12.2015, 12:42
[a]
Yönetmen: Steve McQueen
Senaryo: John Ridley , Solomon Northup
Ülke: ABD, İngiltere
Tür: Biyografi , Dram , Tarihi
IMDB Puanı: 8.1
Vizyon Tarihi: 24 Ocak 2014 (Türkiye)
Dil: İngilizce
Çekim Yeri: New Orleans, Louisiana, USA
Bütçe: $20,000,000 / Hasılat: $187,733,202
[hakkinda]1841 Yılının savaş öncesi amerika'sında özgür bir zenci olan Solomon Northup, müzik işi için kendisiyle görüşmek isteyen iki adam tarafından alıkonulup, köle olarak satılmasını, başından geçenleri ve 12 yıllık esaretini gözler önüne seriyor. - Gönderen: SonNefesim [/hakkinda]
[yorumlar][/yorumlar]
Divxteam : Dünyanın en tehlikeli hastalığı ne aids ne kanser. Dünyanın en tehlikeli hastalığı bence ırkçılıktır. Etkileyici,çarpıçı,dehşete düşürücü bir film.
zedna : filmin 12 yıllık zaman akışını düzgün kurgulasalardı çok daha başarılı olurdu
yok yani izlediğimiz filmde 12 yıllık bi esaret değilde 5 aylık bi esaret havası vardı
vakkas1234 : 1500'lerde başlayarak 1800'lü yılların sonuna kadar süren kölecilik üzerine pek çok film/dizi yapıldı. Bir kısmını izleme fırsatı da buldum.
"12 Yıllık Esaret" filmi bu filmler arasında bir sıralama yapsam vasat kategorisine ancak girebilir.
Film siyah bir adamın zorla köleleştirilmesini ele almasına rağmen işin bu boyutu çok sığ kalmış. Sürprizbozan: GösterÜlkenin doğu kıyısının kuzey bölgelerinde özgür insanlar olarak yaşayan siyahların kaçırılarak güney eyaletlerinde satışı tam bir iş kolu iken filmin kahramanının bir şekilde kandırılarak Köleci Washington'a götürülmesi ve burada nasıl olduğu belirsiz bir şekilde kendini bir zindanda bulması senaryo açısından affedilmez bir kusur.
Hemen ardından ise kahramanımıza başka bir kimliği kabul etmesi için yapılan işkence sahneleri ise fazlasıyla abartılı kaçmış. Üstüne bir de bu kimlik kabul ettirme işinin neden gerekli olduğuna dair sahne/sahnelerin yokluğu eklenince senaryo tam anlamıyla çuvallamış.
Filmin geri kalanında ise kahramanımız pasif bir politika izleyerek, becerileri ile efendisinin saygısını kazanmış ve fakat bu dahi iyi efendinin kendisini koruyup kollamasına yetmemiş ve soluğu kötü efendinin pamuk çiftliğinde almıştır.
Her siyah adamın çektiği acıların biraz daha azını çeken pasifist kahramanımız nihayet beklediği iyi adama kavuşunca özgürlüğünü kazanarak mutlu, mesut evinin yolunu tutmuştur.
Öylesine utangaç bir film olmuş ki beyaz adam küçücük bir günah çıkartma çabası içine dahi girmemiş. Bir iyi adama bir kaç kötü adam kötülük yapmış fakat diğer beyaz adamlar ne kadar iyi olurlarsa olsunlar iyi adamı yıllarca köle olarak sömürmeye devam etmişler.
Yazık ki ne yazık! Bu zavallı beyaz adamlara!
Senaryo bu kadar zayıf olunca oyunculukların tartışılması bile abes kaçıyor.
Oscar ödüllerinin hep politik bir yanı olmuştu. Ama son yıllarda bu politik tutum çok daha fazla belirginleşti. Esas olarak sinema açısından kısır geçen 2013 yılı için en iyi film ödülünü bu filmin alması şaşırtıcı değil. Güzel, iyi ve büyük Amerika'ya selamlar olsun!
Fragman
[hide]
[fichi]http://link.filmindiriyoruz.biz/url.aspx?ID=1428[/fichi]
[/hide]
[hizliyazi][/hizliyazi]
[hakkinda]1841 Yılının savaş öncesi amerika'sında özgür bir zenci olan Solomon Northup, müzik işi için kendisiyle görüşmek isteyen iki adam tarafından alıkonulup, köle olarak satılmasını, başından geçenleri ve 12 yıllık esaretini gözler önüne seriyor. - Gönderen: SonNefesim [/hakkinda]
[yorumlar][/yorumlar]
zedna : filmin 12 yıllık zaman akışını düzgün kurgulasalardı çok daha başarılı olurdu
yok yani izlediğimiz filmde 12 yıllık bi esaret değilde 5 aylık bi esaret havası vardı
vakkas1234 : 1500'lerde başlayarak 1800'lü yılların sonuna kadar süren kölecilik üzerine pek çok film/dizi yapıldı. Bir kısmını izleme fırsatı da buldum.
"12 Yıllık Esaret" filmi bu filmler arasında bir sıralama yapsam vasat kategorisine ancak girebilir.
Film siyah bir adamın zorla köleleştirilmesini ele almasına rağmen işin bu boyutu çok sığ kalmış. Sürprizbozan: GösterÜlkenin doğu kıyısının kuzey bölgelerinde özgür insanlar olarak yaşayan siyahların kaçırılarak güney eyaletlerinde satışı tam bir iş kolu iken filmin kahramanının bir şekilde kandırılarak Köleci Washington'a götürülmesi ve burada nasıl olduğu belirsiz bir şekilde kendini bir zindanda bulması senaryo açısından affedilmez bir kusur.
Hemen ardından ise kahramanımıza başka bir kimliği kabul etmesi için yapılan işkence sahneleri ise fazlasıyla abartılı kaçmış. Üstüne bir de bu kimlik kabul ettirme işinin neden gerekli olduğuna dair sahne/sahnelerin yokluğu eklenince senaryo tam anlamıyla çuvallamış.
Filmin geri kalanında ise kahramanımız pasif bir politika izleyerek, becerileri ile efendisinin saygısını kazanmış ve fakat bu dahi iyi efendinin kendisini koruyup kollamasına yetmemiş ve soluğu kötü efendinin pamuk çiftliğinde almıştır.
Her siyah adamın çektiği acıların biraz daha azını çeken pasifist kahramanımız nihayet beklediği iyi adama kavuşunca özgürlüğünü kazanarak mutlu, mesut evinin yolunu tutmuştur.
Öylesine utangaç bir film olmuş ki beyaz adam küçücük bir günah çıkartma çabası içine dahi girmemiş. Bir iyi adama bir kaç kötü adam kötülük yapmış fakat diğer beyaz adamlar ne kadar iyi olurlarsa olsunlar iyi adamı yıllarca köle olarak sömürmeye devam etmişler.
Yazık ki ne yazık! Bu zavallı beyaz adamlara!
Senaryo bu kadar zayıf olunca oyunculukların tartışılması bile abes kaçıyor.
Oscar ödüllerinin hep politik bir yanı olmuştu. Ama son yıllarda bu politik tutum çok daha fazla belirginleşti. Esas olarak sinema açısından kısır geçen 2013 yılı için en iyi film ödülünü bu filmin alması şaşırtıcı değil. Güzel, iyi ve büyük Amerika'ya selamlar olsun!
[hide]
[fichi]http://link.filmindiriyoruz.biz/url.aspx?ID=1428[/fichi]
[/hide]
[hizliyazi][/hizliyazi]