24.02.2015, 20:42
[afiş1234567890]http://i.imgur.com/WRhvpto.png[/afiş1234567890]
[dosyaadı]Shadowrun Dragonfall Directors Cut - Zamunda Hızlı Torrent[/dosyaadı]
[boyut] 6.15 GB[/boyut]
[birşeyyazma][/birşeyyazma]
![[Resim: SMlFvJS.jpg]](http://i.imgur.com/SMlFvJS.jpg)
![[Resim: HTa5LEk.jpg]](http://i.imgur.com/HTa5LEk.jpg)
![[Resim: dteSZQF.jpg]](http://i.imgur.com/dteSZQF.jpg)
[sistem]Minimum Sistem Gereksinimleri:
Minimum Sistem Gereksinimi
OS: Windows XP SP3/Vista/Windows 7
Processor: x86-compatible 1.4GHz or faster processor
Memory: 2 GB RAM
Graphics: DirectX compatible 3D graphics / 256 MB memory
DirectX: Version 9.0
Hard Drive: 6 GB boşluk
[/sistem]
[hakkında]
Çoğu firmanın DLC adı altında bize yeni kaplamalar ve oyundan çıkarılmış içerikler satmaya çalıştığı şu devirde gerçek bir genişleme paketiyle karşılaşmak beni nasıl mutlu etti anlatamam sevgili Oyungezerler. Evet, Shadowrun Returns'ün yeni içeriği Dragonfall'dan bahsediyorum. İlk oyunu da (son bölümler hariç) ayıla bayıla oynamış, eksiklerine rağmen bağrıma basmış ve RYO susuzluğumu bir nebze de olsa gidermiştim. Fakat Dragonfall'un çıtayı bu kadar yükselteceği aklımın ucundan bile geçmemişti doğrusu. Ama anlatmaya ortasından başladım, heyecanımı mazur görün. Gelin, en iyisi kaseti başa saralım (Tık. Zızzzt! mılaras aşab itesak isiyi…)
Willkommen in Berlin!
Dragonfall, ilk oyunun kaldığı yerden devam etmek yerine yepyeni bir maceraya konuk ediyor bizleri. Bu kez Berlin’de, yani Shadowrun evreninin en kaotik en anarşik şehrindeyiz. Büyük şirketlerin, politik güçlerin ve çetelerin cirit attığı, güç dengelerinin sürekli değiştiği, yani tam da bir Shadowrunner’ın cebini kolayca doldurabileceği bir yer burası. Tabii hayatta kalabilirse… Oyunda Berlin’e yeni yerleşen ve yeni bir başlangıç yapmak isteyen bir Shadowrunner’ı yönetiyoruz. Fakat yeni ekibimizle üçüncü işimizin üzerindeyken bir şeyler feci şekilde ters gidiyor ve kendimizi bir anda grubun lideri olarak buluyoruz. İş önce bir intikam hikâyesine, sonra hayatta kalma savaşına, en sonunda da… neyse, orası oyuna kalsın.
Sizin de bildiğiniz gibi bir RYO’yu unutulmaz yapan etmenlerin başında hikâye kadar yan karakterler de gelir. Size eşlik eden ekip üyeleri ne kadar unutulmazsa oyun da sizin için o kadar özel olur. İşte Dragonfall’u bu kadar başarılı yapan şey de bu. Artık tek gecelik ilişkilere son! (Ne?) Bu kez görevlere giderken sadece birer isimden ibaret olan, bir avuç karaktersiz runner kiralamıyoruz. Aksine her birinin kendi kişiliği, düşünceleri ve de gizemli birer geçmişi olan gerçek bir ekibimiz var artık. Eski bir asker olan ve kimseye güvenmeyen ork Eiger. İhtiyar şaman Dietrich. Gizemli ve mesafeli samuray Glory. Kendini beğenmiş decker Blitz. Eski dost Monika. Ve güvenilir, sadık fixer Paul Amsel… İnanın çok uzun zamandır, hatta belki de ilk Dragon Age’den beri ekip üyelerimle bu kadar içli dışlı olduğumu, onları bu denli önemsediğimi hatırlamıyorum. Dilerseniz ekibinizin dışındaki kişileri de hâlâ yanınıza alabiliyorsunuz ama bu kadar iyi yazılmış karakterler varken bunu isteyeceğinizi pek sanmıyorum. Oyun bu açıdan tam puanı kapıyor benden.
Savaşma, sıvış!
Dragonfall’un getirdiği tek yenilik bu değil elbette. Her şeyden önce o saç baş yolduran autosave sistemine bir el atmış yapımcılar. Artık oyunu dilediğiniz yerde kaydedebiliyorsunuz. Ayrıca quicksave & quickload sistemi de eklenmiş. Bunun dışında haritalar da eskisine oranla çok daha büyük ve daha canlı. Karargahınızın bulunduğu kiez’de (mahalle) dolaşmak, oyunda direkt bir rolü bulunmayan insanlarla konuşmak gayet eğlenceli. Hatta bunlardan biri Altuğ adında bir Türk ve kendisi “Cafe Cezve” adında bir yer işletiyor (Almanya’da geçen oyun olur da içinde Türk olmaz mı?) Bitmedi! Dragonfall’un senaryosu da önceki oyuna nazaran çok çok daha iyi ve de ilgi çekici. Keza yan görevleri de öyle… Ayrıca oynanıştaki çizgiselliği de büyük ölçüde kırmışlar. Artık illa ki savaşmak, illa ki Matrix’e girmek zorunda değilsiniz. Gerekli özelliklere sahipseniz çoğu durumdan konuşarak, aklınızı kullanarak ya da diğer yeteneklerinize başvurarak kurtulabiliyorsunuz. Baktınız olmadı, çekin silahınızı! Kısacası, tam da olması gerektiği gibi, hareketlerimizde ve seçimlerimizde çok daha özgürüz bu sefer.
[/hakkında]
[dosyaid]4217[/dosyaid]
[dosyaadı]Shadowrun Dragonfall Directors Cut - Zamunda Hızlı Torrent[/dosyaadı]
[boyut] 6.15 GB[/boyut]
[birşeyyazma][/birşeyyazma]
[sistem]Minimum Sistem Gereksinimleri:
Minimum Sistem Gereksinimi
OS: Windows XP SP3/Vista/Windows 7
Processor: x86-compatible 1.4GHz or faster processor
Memory: 2 GB RAM
Graphics: DirectX compatible 3D graphics / 256 MB memory
DirectX: Version 9.0
Hard Drive: 6 GB boşluk
[/sistem]
[hakkında]
Çoğu firmanın DLC adı altında bize yeni kaplamalar ve oyundan çıkarılmış içerikler satmaya çalıştığı şu devirde gerçek bir genişleme paketiyle karşılaşmak beni nasıl mutlu etti anlatamam sevgili Oyungezerler. Evet, Shadowrun Returns'ün yeni içeriği Dragonfall'dan bahsediyorum. İlk oyunu da (son bölümler hariç) ayıla bayıla oynamış, eksiklerine rağmen bağrıma basmış ve RYO susuzluğumu bir nebze de olsa gidermiştim. Fakat Dragonfall'un çıtayı bu kadar yükselteceği aklımın ucundan bile geçmemişti doğrusu. Ama anlatmaya ortasından başladım, heyecanımı mazur görün. Gelin, en iyisi kaseti başa saralım (Tık. Zızzzt! mılaras aşab itesak isiyi…)
Willkommen in Berlin!
Dragonfall, ilk oyunun kaldığı yerden devam etmek yerine yepyeni bir maceraya konuk ediyor bizleri. Bu kez Berlin’de, yani Shadowrun evreninin en kaotik en anarşik şehrindeyiz. Büyük şirketlerin, politik güçlerin ve çetelerin cirit attığı, güç dengelerinin sürekli değiştiği, yani tam da bir Shadowrunner’ın cebini kolayca doldurabileceği bir yer burası. Tabii hayatta kalabilirse… Oyunda Berlin’e yeni yerleşen ve yeni bir başlangıç yapmak isteyen bir Shadowrunner’ı yönetiyoruz. Fakat yeni ekibimizle üçüncü işimizin üzerindeyken bir şeyler feci şekilde ters gidiyor ve kendimizi bir anda grubun lideri olarak buluyoruz. İş önce bir intikam hikâyesine, sonra hayatta kalma savaşına, en sonunda da… neyse, orası oyuna kalsın.
Sizin de bildiğiniz gibi bir RYO’yu unutulmaz yapan etmenlerin başında hikâye kadar yan karakterler de gelir. Size eşlik eden ekip üyeleri ne kadar unutulmazsa oyun da sizin için o kadar özel olur. İşte Dragonfall’u bu kadar başarılı yapan şey de bu. Artık tek gecelik ilişkilere son! (Ne?) Bu kez görevlere giderken sadece birer isimden ibaret olan, bir avuç karaktersiz runner kiralamıyoruz. Aksine her birinin kendi kişiliği, düşünceleri ve de gizemli birer geçmişi olan gerçek bir ekibimiz var artık. Eski bir asker olan ve kimseye güvenmeyen ork Eiger. İhtiyar şaman Dietrich. Gizemli ve mesafeli samuray Glory. Kendini beğenmiş decker Blitz. Eski dost Monika. Ve güvenilir, sadık fixer Paul Amsel… İnanın çok uzun zamandır, hatta belki de ilk Dragon Age’den beri ekip üyelerimle bu kadar içli dışlı olduğumu, onları bu denli önemsediğimi hatırlamıyorum. Dilerseniz ekibinizin dışındaki kişileri de hâlâ yanınıza alabiliyorsunuz ama bu kadar iyi yazılmış karakterler varken bunu isteyeceğinizi pek sanmıyorum. Oyun bu açıdan tam puanı kapıyor benden.
Savaşma, sıvış!
Dragonfall’un getirdiği tek yenilik bu değil elbette. Her şeyden önce o saç baş yolduran autosave sistemine bir el atmış yapımcılar. Artık oyunu dilediğiniz yerde kaydedebiliyorsunuz. Ayrıca quicksave & quickload sistemi de eklenmiş. Bunun dışında haritalar da eskisine oranla çok daha büyük ve daha canlı. Karargahınızın bulunduğu kiez’de (mahalle) dolaşmak, oyunda direkt bir rolü bulunmayan insanlarla konuşmak gayet eğlenceli. Hatta bunlardan biri Altuğ adında bir Türk ve kendisi “Cafe Cezve” adında bir yer işletiyor (Almanya’da geçen oyun olur da içinde Türk olmaz mı?) Bitmedi! Dragonfall’un senaryosu da önceki oyuna nazaran çok çok daha iyi ve de ilgi çekici. Keza yan görevleri de öyle… Ayrıca oynanıştaki çizgiselliği de büyük ölçüde kırmışlar. Artık illa ki savaşmak, illa ki Matrix’e girmek zorunda değilsiniz. Gerekli özelliklere sahipseniz çoğu durumdan konuşarak, aklınızı kullanarak ya da diğer yeteneklerinize başvurarak kurtulabiliyorsunuz. Baktınız olmadı, çekin silahınızı! Kısacası, tam da olması gerektiği gibi, hareketlerimizde ve seçimlerimizde çok daha özgürüz bu sefer.
[/hakkında]
[dosyaid]4217[/dosyaid]
İndirmek İçin "TORRENT INDIR veya DOSYA INDIR" Yazılı Resimlere Tıklayınız.