Zamunda Torrent - Torrent Oyun İndir -Zamunda Film Dizi Program

Orjinalini görmek için tıklayınız: Türk Düşmanlığı
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Evet arkadaşlar burdaki konunun tam tersini şimdi okuyacaksınız Gülümseme
[Resim: JefrMBp.jpg]
Türk düşmanlığının kökleri Haçlı Seferlerine kadar dayanır. Selçukluların Anadolu'yu fethi ve bunu takip eden Bizans'ın umutsuz durumu Papa II. Urban'ı bütün Hristiyan dünyasını Türklere karşı bir savaşa çağırmasına yol açmıştır.

1400'lerin ortalarında Türklere karşı özel olarak Avrupa'nın her yerinde Katolik dini törenler düzenlenmiştir,bu dini törenlerde verilen mesaj Türklere karşı bir zaferin sadece Tanrı'nın yardımıyla kazanılabileceği ve bu yüzden Hristiyan aleminin Türklerin zalimliğine karşı direncini yitirmemesi gerektiğidir.

Viyana piskoposu Johann Faber (1478 - 1541) şöyle demiştir:

"Dünyada yaş ve cinsiyet ayırımı yapmadan çocuk yaşlı herkesi kesen, hatta ana rahmindeki bebeği bile katleden Türkler kadar acımasız ve kaba bir ırk yoktur."
16. yüzyılda konuyla alakalı tüm Avrupa'da 2500 civarında (1000'den fazlası Almanya'da) kitap basılmıştır. Bu kitaplarda özellikle “kana susamış Türk” imajı yerleştirilmeye çalışılmıştır. 1480-1610 yılları arasında Amerika'nın keşfi ile ilgili olan kitap sayısının iki katı kadar kitap bu konuda yazılmıştır.

Bu dönemde Osmanlılar, Balkanları fethetmiş ve Viyana’yı kuşatmıştı. Bu nedenle Avrupa'da Osmanlılara karşı büyük bir korku vardı.

Martin Luther'in yakın arkadaşı ve Protestanlığın en önemli isimlerinden olan Philipp Melanchthon, Türklerin “Kızıl Yahudiler” olduğunu iddia etmiştir. Buna dayanak olarak Türklerde ve Yahudilerde ortak olan erkek çocukları sünnet ettirme ve diğer ortak âdet ve görenekleri göstermiştir. Kızıl benzetmesini de Türklerin âdeta bir kan tazısı gibi katleden ve savaşan bir millet olmasına bağlamıştır.

Martin Luther, Türkleri papalık makamı ile kilisedeki yolsuzluk ve bozulmaya karşı Hristiyan dünyasına Tanrı'nın bir cezası olarak görmüştür. 1518'de, 95 Tez'ini açıkladığında, Martin Luther, Tanrı'nın Hristiyanları veba, savaş, ve depremlerle cezalandırması gibi bu sefer de Türkleri yollayarak cezalandırdığını iddia etmiştir. Papa Leo X buna karşılık olarak Luther’i kiliseden atmakla tehdit etmiş, onu Türklere karşı verilen kapitülasyonları savunmakla ve Türklerin avukatlığını yapmakla suçlamıştır.

Bazı ilahiyatçılara göre Türk kelimesi "torquere"den ("torture", işkence) gelmektedir, bir diğer popüler teoriye göre Türkler, zalim bir ırk kabul edilen İskitlerle aynı ırktandır.

Avrupa'da Türklere karşı bu olumsuz imajın sorumlusu biraz da Kurt-Türk hikâyeleridir. Bu hikâyelerde Kurt-Türk karışımı, insan yiyen, yarı insan (Türk) yarı kurt, kurt kafası ve kuyruğu olan gerisi insan biçiminde bir yaratığın varlığı iddia edilir. Askerî güç ve acımasızlık Türklerin kökeni hakkında yapılan bu iddialarda defalarca tekrar eden bir özelliktir.

İsveç'te geçmişte Türkler Hristiyanlığın ana düşmanı olarak gösterilirdi. Buna örnek olarak Erland Dryselius tarafından yazılan ve 1694’te basılan Luna Turcica eller Turkeske måne, anwissjandes lika som uti en spegel det Mahometiske vanskelige regementet, fördelter uti fyra qvarter eller böcker ("Muhammed’in dört parçaya ve kitaba bölünmüş olan tehlikeli kanununu ayna gibi yansıtan Türk hilali") adlı kitap verilebilir. Dînî törenlerde, Türklerin fethettikleri yerleri nasıl sistematik olarak yakıp yıktığı, acımasızlıkları ve kana susamışlıkları hakkında vaazlar verilirdi. İsveç'te 1795 yılında yazılan ve okullarda okutulan bir kitapta İslam "Büyük düzenbaz Muhammed tarafından uydurulan, günümüzde Türklerin tamamen kabul ettiği sahte din" olarak tarif edilmişti.

19. yüzyıl sonlarında William Gladstone Türkofobiyi Britanya politikasında Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bir politika değişikliği olarak ortaya atmıştır.. Gladstone, Osmanlı yönetimindeki Bulgarlar hakkında 5 Eylül 1876 tarihinde basılan, Bulgarian Horrors and the Question of the East,[8] başlıklı 64 sayfalık bir broşür kaleme aldı ve Türklerin dünyadan tasfiye edilmesi gerekliliğini anlattı. Gladstone'a göre Türkler, "insanlığın dev bir insanlık dışı örneği"dir. "Türk hükümeti" olarak adlandırdığı Osmanlı hükümeti için ise "hiçbir hükümetin işlemediği kadar günah işlemiş, hiçbir hükümet onun kadar günahkârlığa saplanmamış, hiçbiri onun kadar değişime kapalı olmamıştır" demiştir.

Pek çok ülkede Türkler ve Türkî halklar ile ilgili ırkçı deyimlere rastlanır:

Avusturya'nın kırsal kesimlerinde çocukların "Es ist schon dunkel. Türken kommen. Türken kommen" ("Hava çoktan karardı. Türkler geliyor. Türkler geliyor.") diye tekerleme söylediği hâlâ duyulabilir.")
Almancada hileli anlamina gelen "getürkt" (türklestirilmis) kelimesi hala kullanilmaktadir.
Ermenicede, Türk sözü hâlâ genel olarak birinin aklını sorgulamak için kullanılır: "հո թուրք չես?!" ("Sen Türk müsün?"), aynı zamanda kirli düzensiz bir evi ima etmek için kullanılır: "կարծես թուրքի տուն լինի" ("Bir Türkün evine benziyor?")
Ayrıca Ermeni toplumunda Türk ve Müslümanları tanımlamak için "(Dacik)" kelimesi de kullanılır.
Farsçada "Türk-i hâr" (ترک خر: eşek Türk), bir Türk halkı olan Azerbaycanlılara karşı kullanılan aşağılayıcı bir sözdür.
Fransızcada Turc kelimesi eskiden C'est un vrai Turc ("Tam bir Türk") vb. deyimlerde kaba ve acımasız insanları belirtmek için kullanılırdı.
Bir İspanyol biriyle ilgili küçük düşürücü bir yorum yapmak istediğinde "turco" derdi.
İtalyancada "bestemmia come un Turco" ("Türk gibi küfretmek") ve "puzza come un Turco" ("Türk gibi pis kokmak") deyimleri sıklıkla kullanılır.En kötü şöhretli İtalyanca deyim (manşetlerde de sıkça kullanılır) yakın bir tehlikeyi belirtmek amacıyla kullanılan "Mamma li Turchi!" ("Anneciğim, Türkler geliyor!") deyimidir.
Ayrıca İtalyanlar "Fumare come un Turco" (Türk gibi sigara içmek) deyimini de sık sık kullanırlar. Almanca ve Sırpça'da da "Türk gibi sigara içmek" anlamına gelen deyimler vardır.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde askerlere uygun adım yürüme eğitimi verilirken söyletilen "En iyi Türk, ölü Türk" sloganı, 2008 yılında hükumet tarafından alınan bir kararla yasaklandı.
Norveççede "Sint som en tyrker" ("Bir Türk kadar kızgın") şeklinde bir deyim vardır.
Rusçada "Незваный гость хуже Татарина" ("İstenmeyen misafir Tatardan kötüdür") şeklinde bir deyim vardır.
İyi ki katletmişiz Açık Ağızlı Gülümseme şimdi bile olsa cinsiyet yaş ayrımı yapmaksızın gebe vs. öldürürdüm Açık Ağızlı Gülümseme (Tabi Müslümanlar ve Türkler dışındaki herkese) Açık Ağızlı Gülümseme
(10.08.2014 19:30)--SnakEyes-- Nickli Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]İyi ki katletmişiz Açık Ağızlı Gülümseme şimdi bile olsa cinsiyet yaş ayrımı yapmaksızın gebe vs. öldürürdüm Açık Ağızlı Gülümseme (Tabi Müslümanlar ve Türkler dışındaki herkese) Açık Ağızlı Gülümseme

abi o nası bi canilik ya sadece müslüman ve türkler dışında demişsin one ışid kafası gibi kapat şu katliam konusunu arkadaş
la müslüman ve türkler dışındaki herkesi katledirim dedim git göz doktoruna Açık Ağızlı Gülümseme
düzeldi ama olm müslüman ve türkler abi o dediğin ışid caniliğine girer olm one öyle
IŞID tüm müslümanları ve türkleri öldürüyor bense müslüman ve türk dışındakileri nerden baksan benim ki daha iyi la aSD:ASDa
Bilgilendirme için teşekkürler.Bu arada her insanın hayatı kutsaldır.Kimlerin öleceği veya yaşayacağı hakkında böyle konuşmak doğru olmaz.
İŞİD i müslüman sanan cahiller görüyorum...

Türk ün türkden başka dostu yoktur.Avrupa yerine Asya ya bakın özünüze dönün uyumayın bakın tarihinizi okuyun ve anlayın..



gezinirken rastladim

heyt be dedim

[Resim: 1932360_1518711711692138_1871327160625663020_n.jpg]
Referans URL